-
1 geçim kapısı
Erwerbsquelle f -
2 geçim kapısı
ме́сто рабо́ты, обеспе́чивающее необходи́мый за́работок для жи́зни -
3 geçim
geçim Lebensunterhalt m, Unterhalt m; (gegenseitiges) Einvernehmen;geçim derdi (die) Sorge um das tägliche Brot;geçim düzeyi Lebensstandard m;geçim endeksi Existenzminimum n;geçim kapısı gute Stellung;geçim seviyesi Lebensstandard m;geçim yolu gute Einnahmequelle;geçimini çıkartmak (oder kazanmak, sağlamak) seinen Lebensunterhalt verdienen -
4 geçim
1. a living, livelihood. 2. getting along with one another, harmony. - derdi the struggle to make a living. - dünyası. proverb 1. In this world you have to think first of how you´re going to support yourself. 2. One must try to get along with others. - genişliği affluence and ease. - indeksi cost of living index. - kapısı place where one earns one´s living. - masrafı cost of living. - sıkıntısı/zorluğu bad straits. - yolu means of livelihood, bread and butter.
См. также в других словарях:
geçim kapısı — is. Yaşamak için gereken kazancın sağlandığı iş yeri … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçim — is. 1) Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet 2) Anlaşma, uyum Aralarında geçim yok. Birleşik Sözler geçim derdi geçim dünyası geçim kapısı geçim sıkıntısı geçim yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek kapısı — is. Geçim sağlayan iş yeri Banka tıkır tıkır işlemekte, üstelik kasabanın yeni yetmelerine ekmek kapısı olmaktadır. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük